Bir tüketicinin perakende ile öyküsü dükkâna girmesinden aslında daha önce başlıyor. Perakendecilerin önce tüketicinin dikkatini çekmesi gerekiyor. Kendinizi bir düşünün: Yürüyorsunuz, sağınızda ve solunuzda çeşit çeşit dükkân var. Belki bir yere gidiyorsunuz, belki kafanızda bir ürün/marka ile yola çıktınız, belki de sadece “vitrin geziyorsunuz”… Birden gözünüze bir şey çarpıyor, kafanızı çeviriyorsunuz. Karşınızda ilginç bir vitrin. Beğeniyorsunuz, hatta durup incelemeye başlıyorsunuz. Yeni, parlak ürünler ilginizi çekmeye başlıyor. Kısa bir süre sonra yürümeye devam ediyorsunuz; ama o vitrin aklınızdan çıkmıyor! Merakınıza yenik düşüyor, geri dönüyor ve dükkâna adım atıyorsunuz…
Tanıdık geldi, değil mi? Altında yatan sebep ise basit: Vitrin Tasarımı.
Vitrin Tasarımı Neden Önemli?
- Online Alışveriş: Artık tüketici çoğunlukla onun için en kolay, rahat ve hızlı alışverişi tercih ediyor. Alışkanlıklarımız değiştikçe alışveriş stillerimiz de değişiyor. Online alışverişin güçlü olduğu bu dönemlerde, tüketicilere mağazaya girmeyi çekici kılmak gerekiyor. Bu da en dıştan, yani vitrinden başlıyor.
- Algı Eşiği: Bir tüketicinin günde 300’den fazla mesaja maruz kaldığını biliyor muydunuz? Tüketici, her mesajı bilinçli olarak algılayamıyor, sadece algı eşiğinin üstünde kalan bazı uyarıcıları fark ediyor. Hal böyle olunca, tüketicilerin ilgisini çekmek daha da zorlaşıyor. Yaratıcı vitrin tasarımları, tüketicileri çağırmak için en güçlü uyarıcılardan biri.
- Rekabet: Bir işletmenin tek rakibi, bulunduğu sektördeki diğer işletmeler değildir. Bir perakendenin rakibi, aslında komşusudur. Eğer yanınızdaki perakende, sizin vitrininizi gölgede bırakacak bir vitrin tasarladıysa, tüketici size bakmayabilir. Bu size zarar olarak dönebilir; çünkü mağazanız tüketicinin algı eşiğinden geçemeyecektir…
- Marka İmajı: Bir vitrin, sadece yeni ürünlerin parlak ışıkların altına konmasından daha fazla olabilir. Tanıdık markaların vitrinlerine bakarsak, hepsinde bir hikaye anlatıldığını görebiliriz. Üzerine düşünülmüş bir vitrin tasarımı ile markanızın hikayesini tüketiciye gösterebilir ve markanızın imajını güçlendirebilirsiniz.
Peki, bir vitrin nasıl başarılı bir şekilde tasarlanabilir? İşin zor kısmı burada başlıyor; ama merak etmeyin. Biz sizin için temel prensipleri derledik:
Başarılı bir Vitrin Tasarımı için 5 Temel Prensip:
- Tema: Markanızın, yeni ürünlerinizin, ya da bu sezonun bir teması var mı? Bu temayı vitrininizde yansıtmaya çalışın. Güncel bir tema ile tüketicinin ilgisini çekebilir, hatta kim bilir? Belki sosyal medyada yaratıcı vitrininiz paylaşılabilir. Sektörünüzdeki güncellikleri takip ederek tema belirleyebilirsiniz.
- Işıklandırma: Işıklandırmanın öneminden ne kadar bahsetsek az olur. Her tarafı parlak bir vitrin tasarlamak yerine, ışıkları bazı planlanmış yerlere yerleştirebilirsiniz. Böylece, göstermek istediğiniz ürünler ön plana çıkabilir.
- Sadelik: Her ürününüzü vitrine doldurmayın. Bu tüketicinin başını döndürmeyecektir. Sadece birkaç tane, sizin ürünlerinizi özetleyebilecek nitelikte ürünlerinizi seçin ve onları doğru bir ışıklandırma ile vitrininizde sergileyin.
- Cesaret: Öne çıkmaktan korkmayın. Vitrin sizin, yaratıcılığınızı sonuna dek sergileyebilirsiniz. Sadece ürün veya manken kullanmak zorunda değilsiniz; parlak renkler, değişik şekiller, malzemeler, teknolojik yenilikler… Sadece temanız ve markanız ile uyumlu olması gerektiğini unutmayın!
- Dinamik: Vitrininizi sık sık değiştirin. Böylece her gün mağazanızın önünden geçen bir tüketicinin bile ilgisini çekebilirsiniz. Öbür türlü, tüketici hep aynı şeyi gördükçe, vitrininiz algı eşiğinin altında kalabilir. Ayrıca gündem çok hızlı değişmekte. Gündemi takip edip mağazanızı da güncel tutmalısınız.
Tabii, daha dikkat edilmesi gereken çok nokta var. Lakin vitrin tasarımı bir sanattır. Sanatın nasıl yapılacağı da adım adım yazılamaz… Biz size en önemli noktaları özetledik. Şimdi sıra sizde. İnternette vitrin örnekleri araştırın, yürüyüş yapın ve “vitrin gezin”. İlham alacağınız birçok örnek göreceğinizden eminiz. Sonrasında yaratıcılığınızı serbest bırakın…
Unutmayın, amacınız tüketiciye ürettiğiniz her şeyi sergilemek değil. Bunu zaten dükkânınızın içinde yapıyorsunuz. Amacınız, sizi rakiplerinizden ayıran ürünlerinizi, sadelikle sergilemek; vitrininizi markanızın hikayesini aktarabilecek bir araç olarak kullanmak. Böylece, tüketiciye markanızla yaşayabileceği deneyimi henüz mağazanıza girmeden yaşatabilirsiniz.
Deniz